Yerebatan Sarnıcı Giriş Ücreti 2025
Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak biliniyor. Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir bazilika bulunduğundan, Bazilika Sarnıcı olarak da anılıyor.
İstanbul’un görkemli tarihsel yapılarından biri olan Yerebatan Sarnıcı, uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçiminde bir alanı kaplayan, dev bir yapıdır. Toplam 9.800 m2 alanı kaplayan bu sarnıç, yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır.
Halk arasında “ağlayan sütun”, “gözyaşı sütunu” olarak bilinen gözyaşına benzer işlemelerin bulunduğu sütun ile Roma dönemi heykel sanatının şaheserlerinden sayılan iki “Medusa Başı”, tarihî sarnıcın simgeleri arasında yer alıyor.
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı tarafından 2016 yılında başlatılan ve 5 yılı aşkın süredir devam eden çalışmalar neticesinde, yenilenen yüzüyle yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlıyor.
İçindekiler
Yapı ve Özellikler
Yerebatan Sarnıcı, 140 metre uzunluğunda ve 70 metre genişliğinde, 336 adet mermer sütunla desteklenmiş devasa bir yapıdır. Bu sütunların her biri, farklı dönemlerin ve sanatsal tarzların izlerini taşır. Sarnıcın en ünlü özelliklerinden biri, iki Medusa başının bulunduğu sütun altlıklarıdır. Bu mitolojik figürler, sarnıcın mistik atmosferine katkıda bulunur. Yapının akustiği ve aydınlatması da ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunar.
Restorasyon
Yerebatan Sarnıcı Müzesi, tarihinin en kapsamlı restorasyonuyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından koruma altına alındı. İBB Miras ekiplerince uygulanan restorasyon çalışmaları, şehrin en büyük kapalı sarnıcını olası İstanbul depremine karşı güçlendirirken yeni nesil müzecilik anlayışını da eşsiz yapıda hayata geçirdi.
Özellikle olası İstanbul depremine karşı risk taşıdığı tespit edilen Yerebatan Sarnıcı Müzesi, İBB Miras ekiplerinin “arkeolojik restorasyon” ilkesiyle hayata geçirdiği restorasyon çalışmalarıyla deprem gibi doğal afetlere karşı güçlendirilerek modern müzecilik anlayışıyla yeniden İstanbul’a kazandırıldı.
İBB Miras, onaylı proje doğrultusunda mevcut gergi demirlerini söküp paslanmaz çelik ve ince kesitli modern bir gergi sistemi oluşturdu. Geri alınabilir şekilde uygulanan güçlendirmeyle beklenen İstanbul depremine karşı yapı dayanıklı hale getirildi. Restorasyon çalışmaları kapsamında Yerebatan Sarnıcı üzerinde yük oluşturarak olumsuz bir etki yaratan, 2 metre yüksekliğindeki mevcut betonarme yürüyüş yolu da kaldırılarak yerine yapının kimliğiyle uyumlu, modüler çelik malzemeden oluşan daha hafif bir yürüyüş yolu platformu hazırlandı.
700 kamyon betonun itinalı bir şekilde uzaklaştırıldığı müdahale sonrasında alana kazandırılan yeni yürüyüş yolu, sarnıçla izleyici arasındaki mesafeyi kısaltarak, yapının heybetli yüksekliğini ve derinliğini hissettiren bir seyir keyfi vaat ediyor ziyaretçilere.
Restorasyonda öne çıkan müdahalelerden biri de sarnıç zemininden 50 santim yüksekliğe ulaşan çimentolu geç dönem döşemelerinin temizlenmesi oldu. Bu sayede ziyaretçiler ilk kez 1500 yıllık tuğla döşemelerle karşılaşabilecekler. Müze genelinde yapının özgün dokusuna zarar veren 1440 metreküp çimentolu harç da yine titiz bir çalışmayla sarnıçtan uzaklaştırıldı.
Tarihi alanın mistik atmosferini korumak ve karakteristik özelliklerini görünür kılmak içinse gerektiğinde kültür sanat etkinlikleriyle entegre olabilecek dinamik bir aydınlatma tasarımı uygulandı. Müze giriş-çıkış yapılarının güncel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde daha çağdaş bir modelle yeniden düzenlenmesi ve bir müze mağazasının oluşturulmasıyla tamamlanan restorasyonla geleceğe sağlıklı bir şekilde aktarılan Yerebatan Sarnıcı Müzesi; tarihsel, fiziksel ve kültürel anlatısını paylaşmak için ziyaretçilerini bekliyor.